05.04.2017

Nokta – 66

Certain Women (2016)

Kelly Reichardt tüm filmografisini baştan sona izlemek için beklettiğim bir isimdi. Ancak Certain Women için bir istisna yaptım ve şu an gayet mutlu ve huzurluyum. İlk iki bölümün sade ve gösterişsiz yapısı bu tempoya alışkın olmayan seyircileri zorlayabilir ancak ilk bölümün vurucu notası filmin finalinde karşımıza çıkıyor. İkinci bölüm ise ilk hikayenin bir uzantısı oluşu ile birlikte değerlendirildiğinde farklı bir kadın profilini yakından tanımamızı sağlıyor. Açıkçası Türk kadınlarına en çok hitap edecek bölümün bu olduğunu söyleyebilirim. Certain Women söz konusu ilk iki bölümüyle kalburüstü olmayı başarırken üçüncü bölüm ile beraber mükemmelliğe yakınsıyor. Özellikle Lily Gladstone‘un detaycı oyunculuğu ve yaratılan modern yaşam ile kırsal yaşamın zıtlığının bir ilişki metaforu olarak kullanılması da sinemaseverler için büyük bir keyif. Uzun zamandır aşkın bu kadar güzel anlatıldığı bir yapıt görmemiştim.

Why him? (2016)

“Hollywood’un Prestij ailesi” konumundaki James Francogillerin yeni faciası. Bunlar böyle köşeleri tutmuşlar birbirlerinin sırtlarını sıvazlıyorlar. “Konuşan resimler”den oluşan yaratıcılıktan yoksun formülize çiğlik kimsenin vaktini harcamasına değecek gibi değil.

Collateral Beauty (2016)

Gerçekten inanılmaz. Çocuğunu kaybetmiş bir adama aklını kaçırdığını düşünmesi için, en yakın arkadaşlarının ona komplo kuruşuna sempati duymamız bekleniyor. Senaryo üzerinde ne kadar düşünülmediğini tek bir örnek ile kanıtlayacağım. Komplo’nun baş müsebbibi Edward Norton yerine Michael Pena‘nın karakteri olsaydı taşlar yerine otururdu. Yani en yakın arkadaşına tuzak kuran kişi bunu para hırsı ile keyfi bir sebepten değil de görece bir gereklilik sebebiyle yapsaydı bu insanlar belki bir nebze çekilir olabilirdi.

İzlerken bol bol “yok daha neler?” deyip gülmek isteyenler ve senaryo nasıl yazılmaz öğrenmek isteyenler için güzel bir çalışma.