08.11.2020
Online Festivale Sembolik Açılış
Salgının başladığı ilk günlerde sinemaseverler olarak hepimiz şaşkındık. Bundan sonra filmleri nasıl izleyeceğiz, festivaller nasıl olacak, sinema dünyasında yeni bir düzene mi geçiyoruz sorularına birbirinden çok da farklı olmayan yanıtlar geliyordu ve işte şimdi bunlardan birini yaşıyoruz. Her yıl Kasım ayında Selanik’te adeta bir sinema şenliği gibi gerçekleşen film festivali bu yıl altmış birinci yaşında online gerçekleşiyor. İzleyiciler 3,-Euro karşılığında filmleri kiralıyorlar. İzleme sayısı ve süresi kısıtlı. Ayrıca coğrafi kısıtlama da var. Filmler Yunanistan sınırlarında izlenebiliyor.
Her Ne Olursa Olsun Sinema-Her Ne Olursa Olsun Festival
Festivalin bu yıl ki sloganı “Her şartta sinema Her şartta festival ya da Ne olursa olsun sinema Ne olursa olsun festival” olarak Türkçe’ye çevirebileceğim Cinema, No Matter What -Festival , No Matter What . Bu sloganın izinde festivalin açılışı her yıl olduğu gibi gene Olympion Sineması’nda yapıldı ama tek farkla . Açılış gecesi olan 5 Kasım saat 19:00’da yönetmenliğini Philipp Yuryef’in yaptığı The Whaler Boy filmi izleyicilerin olmadığı boş bir salonda gösterildi. Sinema salonlarına da destek olmaya dikkat çeken bu açılıştan sonra şimdi filmler bilgisayar ekranında izlenmeye hazır. Ne yazık ki dünyanın farklı ülkelerinden gelen sinema insanlarıyla buluşmak, söyleşiler yapmak, filmler sonrası yönetmenlere soru sormak, belki bir kafede kahve içerken bir yönetmene ya da bir oyuncuya rastlamak, film araları dost sohbetlerinin yerini hiçbir şey tutmuyor. Dileğimiz en kısa zamanda bu salgından kurtulmak ve yeniden sinema salonlarındaki tatlı fısıltılara dalmak.
Açılış Filmi The Whaler Boy
Sembolik açılışta gösterilen The Whaler Boy filmi bu yıl Venedik Film Festivali’nde Venedik Günleri’nde büyük ödülü almıştı. Rusya’nın genç yönetmenlerinden Philipp Yuryef’in filmi değişik bir hayatın rüyalarına dayanan hümanist yönleri ağır basan bir film. Bering Boğazı’nda yaşayan, balina avcılığı yapan on beş yaşındaki genç bir delikanlı ( Leshka) Detroitli bir kıza aşık olur. Kız Detroit’te bizim delikanlı Asya’nın en doğu noktasında Amerika’nın da en batı noktasına bir boğaz kadar uzakta olunca bu aşkın internet üzerinden olduğunu tahmin etmek çok zor değil. Leshka aşkı uğruna bir yolculuğa çıkar. Film aynı zamanda geçmiş ve gelecekle ilgili sembolik bir okumayı da içeriyor. Yönetmen Philipp Yuryef , kendisiyle yapılan bir söyleşide filmin geçtiği coğrafi bölgeyi görünce orada bir film çekmeye karar verdiğini ve sonrasında yörede yaşayan genç delikanlılarla çalışarak bu filmi yaptığını belirtiyor.
Fotoğraflar: Aris Rammos