İFF Yıllara Meydan Okuyanlar: Paradise

Ölüm ve Yaşama Dair Kaotik Sorular…

Bir insan cennete nasıl gidebilir? Yeterince acı mı çekmesi gerekir, yoksa sadece kendi için çizdiği rutinin bir parçası olması yeterli midir? Paradise bu soruları kendine sorarken üç karakterinin yaşadıklarını sorgulayarak geçmişe ışık tutmayı hedefliyor.

Yaşam ile ölüm arasında bir yerde var olan erdemler, kayıtsızlığın ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü gerçeklikte değerini yitirir mi? Cennete gitmek için sıradan bir insan olmak yetmez mi? Malum, insanların ihtiyaçları vardır ve dürtülerinin kurbanları olurlar. Pişmanlıklar, hayal kırıklıkları, yalnızlık ve çaresizlikler… Bu dünya tahammül edilemez zulümleri çekmek için bir arena mıdır? Ne kadar zulme uğramak beraberinde o kadar sevap kazandırır?

Rusya’nın Oscar Aday Adayı…

Oscar yarışında son dokuza kalana kadar filmden kimsenin haberi yoktu. Fakat Paradise konuşmak yerine göstermeyi tercih etti. İnsanın canını acıtan karanlık bir dönemin sancılarını travmatik de olsa çerçevelerinin içinde hatırlanması için ölümsüzleştirdi. Alman bir Nazi subayı, Rus bir tutsak kadın ve Fransız yardakçı bir adamın ilişkileri ve kesişme noktaları üzerinden hikâyesini anlatan film, tutarlı hikayesiyle görsel zenginliği birleştirmeyi başarıyla gerçekleştiriyor.

Filme göre savaşın içinde birbirinden farklı üç insan vardır… Kader mahkumları, kaderini çizenler ve kadersizler… Bu insanların hepsinin tek bir ortak noktası bulunuyordu. İnsan olmaları…

Biri doğru olanı yapmaya çalışır. Diğeri doğruları istismar etmeye çalışır. Öteki ise doğrunun varlığını unutur.. Çünkü savaşlar sırasında en doğru olan şey, olabilecek en az yanlış olandır. Savaşlar zaten en yanlış olan değil midir?

İnsan ırkının seçimleri üzerine yargılamak, bunun yüzünden cezalandırmak nereye bakarsanız bakın suç değil midir?

Başarılı Bir Dönem Filmi…

Paradise siyah beyaz görselleri, 131 dakikalık süresi ve farklı perspektiflerden soykırım filmine bakış açısıyla “Bunca acılara rağmen bir insan cennete gitmek için neler yapmalıdır?” sorusunu soruyor. Özenle hazırlanmış mizansenleri ve ustalık kokan kadrajlarıyla Paradise çarpıcılığıyla etkileyici olmayı başarıyor. Gerçek sinemanın kanatlarına tutunuyor ve sorduğu sorularla baki kalmayı başarıyor. Sinema arayışındaki her sinemaseverin görmesi gereken duru bir sinema örneği olarak bu film nitelendirilecektir.