01.06.2017

Pınar Göktaş’la Şipşak

Pınar Göktaş

1-Sinemada izlediğiniz ilk film hangisi?

Hatırladığım kadarıyla Jurassic Park. Soylarının tükenip tükenmediğinden emin olmak için Meydan Larousse’a baktığımı hatırlıyorum.

2-Kendinize en yakın hissettiğiniz film hangisi? 

Frances Ha. Sanatla ilgili kendi yolumu bulma ve var olma çabalarım, yetişkin olmayla ilgili aşılması gereken eşikler ve buna rağmen kendin olmayı fütursuz bir ısrarla sürdürmeye çalışmak. Frances, hep kalbime dokunan bir karakter olacak. Filmekimi’nde aynı yönetmen ve oyuncunun yazdığı Mistress Amerika’yı da merakla bekliyorum.

 3-Yarısında çıktığınız film var mı?

Sonradan defalarca izledim ama Ağır Roman. Sinemaya annemle beraber gitmiştik. Sanırım ortaokuldaydım. Sonradan ‘Keşke öyle yapmasaymışım’ dese de o gün sinemada filmin bana uygun olmadığını düşünüp çıkmak istedi. Bu yaz Türkan Şoray’ın yönetmenliğini yaptığı Uzaklarda Arama filminde Mustafa Uğurlu ile karşılıklı oynama şansım oldu. Ona da anlattım bu hikayeyi. Çok güldük. Sette toplu bir Ağır Roman gösterimi bile yaptık. ‘Reis kene vermez kene alır.’

4-Bu rolü ben oynamalıydım dediğiniz bir rol var mı?

Dürüst olmak gerekirse iyi yazılmış her kadın karakter beni heyecanlandırıyor. Filmi izlerken elimde olmadan ben nasıl oynardım diye düşünmeye başlıyorum. Bir çesit mesleki deformasyon. En son izlediklerimden Wild Tales’taki gelin karakterini kesinlikle oynamak isterdim.

5-Uykunuzu kaçıran bir film var mı? 

Uykumu  da tadımı da kaçıran, bileklerimi dikine kesme isteği uyandıran harika bir film. Oslo 31 Ağustos

6-Hâlâ izlemediğiniz için utandığınız bir film var mı?

Hayır. Niye utanayım bulur izlerim. Hayat izlemediğim filmlere, okuyamadığım kitaplara utanmak için çok kısa.  Çünkü her zaman olacaklar.

7-Sinemada kahramanınız kim?

Kesinlikle Türkan Şoray. Gerçek olduğuna hala inanamasam da bu yaz beraber çalıştık. Tanıdığım en etkileyici sinema insanı, bir o kadar da şefkat dolu. Kendi kaleme aldığı “Sinemam ve Ben” kitabını her genç oyuncu mutlaka okumalı. Ondan öğreneceğimiz çok şey var.

8-Sizin için bir filmde öncelikli olan hikâye mi yoksa teknik/görsellik mi?

Hepsi. Hikâye kadar o hikayenin nasıl anlatıldığı da önemli.  Sinema bir ekip işi her departman birbirine organik bağlarla sımsıkı bağlı. Birini diğerinden ayırmak zor.

9-İçinde bulunmak istediğiniz bir proje ya da çalışmak istediğiniz bir yönetmen var mı?

Fatih Akın

10-Hayatınız film olsa adı ne olurdu? 

Hayatıma isim koymak için daha erken. Ama sürükleyici bir film olurdu. Ellie Parker filmi var benimkine yakın sayılır.

11-AVM sineması mı sokak sineması mı? 

Sinema