Modern Klasikler: Scarface

Oliver Stone tarafından kaleme alınan ve yönetmenliğini Brian De Palma’nın üstlendiği Scarface; sinema tarihinin en kült aksiyon filmlerinden biri. Bugüne kadar yaratılan en unutulmaz anti-kahramanlardan biri olan Tony Montana karakterine ise, Al Pacino hayat vermekte. 1983 yapımı film; herhangi bir ödül kazanmamış olmasına rağmen, günümüzde herkes tarafından bilinen bir esere dönüşmeyi başarmış. Böylece Scarface, bu hafta Modern Klasiklerin konuğu oluyor.

Film, Fidel Castro’nun devrim günlerinde başlar. ‘Devrimin ruhundan anlamayan’ 120 bin Kübalıya, ABD’ye gitmek için izin verilir. Bu kişiler arasında Tony Montana da vardır. ‘Özgürlükler ülkesine’ gelen Tony Montana, hayatın hiç de hayal ettiği gibi olmadığını anlar.

Tony Montana, Küba’da devrim sonrası meydana gelen komünist sistemi çok yüzeysel bir şekilde eleştirir. Küba’daki günlerinden herhangi bir kare görmeyiz. Film, bizi kararını vermiş ve sosyal hayatta yükselmek için savaşmaya hazır olan Tony Montana ile karşılar. Tony Montana daha ilk sahnelerden itibaren hırslı karakteri ile ön plana çıkar. Para ve güce hemen ulaşma isteği onun en büyük zayıflıklarındandır.

“Bu ülkede önce para kazanacaksın, paraya ulaşınca güce de ulaşmış olacaksın, güce ulaşınca ise; kadına ulaşacaksın.”

Tony Montana ikiyüzlü insanlarla dolu çevresinde doğruları söyleyen tek kişidir.

‘’Ben her zaman doğruyu söylerim, yalan söylerken bile!’’

Amerika’ya ilk geldiğinde kapitalist sistemi över; ancak sistemin içinde birden yükselip, daha sonra da düşüşe geçtiği an, bazı şeyleri kavramaya başlar.

‘’ Kapitalizm nedir, biliyor musun? Düzülmektir!’’

Hayatın adaletli olmadığını net bir biçimde biliyoruz. İnsanlar para hırsı ve çıkarları doğrultusunda yaşıyorlar. Yükselmek, daha zengin olmak, daha fazlasına sahip olmak isteği aslında bizi sistemin bir kölesi haline getiriyor. Hırslarımıza teslim olup, özgürlüğümüzü yitiriyoruz. Fazla olanı paylaşma veya verme kültürü denilen bir şeyin beynimizde yeri yok.

‘’Yokluk korkusu yoksunluğun bizzat kendisi değil midir? ‘’

170 dakikalık Scarface, Tony Montana’nın unutulmayan replikleri ile bir hayat dersi niteliği taşır. Al Pacino’nun muazzam performansının bir kez daha altını çizmekte yarar var ve aktörün Tony Montana karakteriyle özdeşleştiğini de ifade edelim.

Kendisinden sonra çekilen mayfa-suç filmlerine ilham olan Yunan tragedyalarından da izler taşıyan Scarface, sinema tarihindeki yerini bugün de güçlü bir şekilde korumaktadır.