17.09.2022
Son 30 Yılın En İyi Film Afişleri
Halil Şimşek
American Beauty
Amerikan Sineması’nın yeni milenyum öncesi en sansasyonel filmlerinden biri olan Sam Mendes imzalı American Beauty, pek çok sinemasever gibi afişinden en etkilendiğim işlerin başında geliyor. Filmin oyuncu kadrosundan kimseyi içermemesinin yanı sıra çıplak genç bir karın, kırmızı gül ve mükemmel bir maniküre sahip ele sahip afiş, bilinçaltımızdaki farklı duyguları harekete geçiriyor. Afişi ilginç kılan bir başka detay ise köşede kalmış bir anekdotta saklı. Afişteki el, sanılanın aksine filmin Angela’sına hayat veren Mena Suvari’ye ait değil. Bakımlı elin gerçek sahibi o sıralar modellik ve el modelliği yapan Christina Hendricks, çıplak karnın sahibi ise model ve oyuncu Chloe Hunter.
Mother!
Vizyona girdiği yıl seyirciyi adeta ikiye bölen Darren Aronofsky imzalı Mother!, bu listeye girmeyi hak eden afiş tasarımlarından birine sahip. Sanatçı James Jean’e ait afişin tasarımı ise bütünüyle bakıldığında grotesk ve pek çok gizli ipucuyla bezenmiş noktasıyla adeta bir tablo ortaya koyuyor. Afişin merkezinde yer alan filmin başrol oyuncusu Jennifer Lawrence’ın bedeninden söküp elinde tuttuğu kalbi ise kan kırmızısının farklı duyguları uyandıran etkileyiciliğini katıyor.
Madres paralelas
Son yılların en cüretkar ve tartışma yaratan afişlerinin başında gelenlerden biri de Pedro Almodóvar’ın Madres paralelas filmine ait. Javier Jaén imzalı afişin “kadın meme ucu ve göz” ile “anne sütü ve gözyaşı” arasındaki bağlam üzerinden olan tasarımı, estetik olduğu kadar alt metni dolu bir duruş sergiliyor. Instagram tarafından “çıplaklık karşıtı kuralları” ihlal ettiği gerekçesiyle sansürlenen fakat daha sonra “Sanatsal bir bağlam içerdiği sürece çıplaklık konusunda bazı durumlarda istisna gösterebiliriz” açıklaması ile sansürü kaldırılan afiş, hiç kuşku yok ki sinema tarihinin unutulmayacak olayları arasında yerini aldı.
The Booksellers
Film afişleri dendiği zaman her ne kadar ilk olarak uzun metrajlar aklımıza gelse de belgeselleri de es geçmemek gerekiyor. Özellikle son yıllarda belgesel film afişlerinin de gayet yaratıcı olması bunu kanıtlar nitelikte. Yönetmenliğini D.W. Young’ın yaptığı The Booksellers da afişiyle gönlümü çalan filmlerden biri. İlk bakışta bir kitapçının basit bir fotoğrafı gibi görünse de kapısındaki camdan içeri bakınca sıcacık bir ortama davet eden bu afişin her ayrıntısı da keşfedilmeyi bekliyor.
Nimic
Belgesel afişlerinden söz açılmışken kısa metrajları da es geçmemek gerekiyor. Yunan Yeni Dalgası’nın süperstarı Yorgos Lanthimos’un tuhaf kısası Nimic de dikkat çeken afişiyle beğenimi kazanan işler arasında bulunuyor. Vasilis Marmatakis imzalı afiş her ne kadar minimal duruşla ön plana çıksa da rahatsız edici çizgisiyle bedende bir ürperti yaratıyor.