Sonbaharda Geçen 10 Harika Film

Tam da çok sert bir kışın bizi beklediğini hissettiren deli bir sonbahar mevsimi geçirirken; sonbaharı set olarak kullanan en güzel 10 filme kısa bir göz atmak ister misiniz?

Sohbahar, veya John Keats’in daha şiirsel tanımı ile “sislerin ve olgun bereketliliğin mevsimi”, siyah-beyaz filmden renkli filmlere geçilen ilk yıllardan beri buğulu ve mayhoş renk skalası ile film yapımcılarına adeta bir hediye olmuştur.

“Yaz filmleri”, kendi mevsiminin hedonistik ve değişime aç ruhundan beslenirken, “Sohbahar Filmleri”ne geçiş ile, yavaş yavaş olgunluk ve erginlik ağır basmaya başlar ve renkler solup, yapraklar dökülürken, uzayan geceler ile birlikte bir melankoli çöker havaya ve soğuk kış beklenmeye başlanır..

Cadılar ve Şükran Günleri vesilesi ile korku ve komedi filmlerinin de dolu olduğu bu güzel mevsimin filmlerini onluk bir listeye indirgemek gerçekten zor ama yazar güzel bir iş yapmış ve birkaç seçiminin altına ben de imzamı atabilirim.

The Stranger (1946)

Yönetmen: Orson Welles

Zaman: tabii ki kış eşiğindeki bir sonbahar

Mekan: Connecticut eyaletindeki mütevazi Harper kasabası

Konu: Saygıdeğer bir okul müdürü kimliğiyle bir Amerikan kasabasında saklanarak Dördüncü Reich’ın dirilmesini bekleyen üst düzey bir Nazi savaş suçlusunun peşinde kasabaya sürüklenen bir dedektif.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Nazi kamplarından gerçek görüntülere yer veren ilk Amerikan filmi olması ve gerek bu sahnelerin ve gerek konunun yarattığı gerilime ağaçlardan dökülen yapraklar ve çıplak kalan dallar güzel bir çerçeve yaratır.