07.05.2016

Star Wars: Karanlık Taraf

Star Wars Force Awakens: Karanlık Taraf Bizi Çağırıyor

Başlangıç uyarısı: Bu yazıyı filmi izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

Star Wars serisi yeni üçlemesiyle sinemalara yeniden geri dönerken, ilk film adına başarılı bir giriş yapmayı başardı. Peki bu film kusursuz muydu ya da hataları yok muydu?

Bu seriye bir fan olarak bakmadığımızda, buz dağının öteki yüzünü görmek de mümkün olabilir. Bu amaçla bir de filmi ters açıdan değerlendirelim.

Filmin açılış jeneriğinde kayan yazılar başladığında eminim Star Wars filmlerini özleyen herkesin tüyleri diken diken oldu. Ancak sizin de dikkatinizi çekmedi mi? Tüm seri boyunca bu kadar kötü bir giriş yazısı gördünüz mü?

Luke’un kaybolmasından sonra onu bulmak üzere gizli bir haritanın peşine düşen Leia’dan bahsedilirken, tüm serinin en uzun yazısı yazılmasına rağmen özetlendiğinde tek bir cümle çıkması, ufak bir ayrıntı olsa da, serinin ruhu bakımından dikkat çekici bir nokta haline geliyor.

Yeni filmle beraber yeni droidler de filme dahil oldu. Önceki filmlerde herkesin sevgilisi haline gelen R2-D2 ve onun geveze arkadaşı C-3PO dünya genelinde insanların en çok figürlerini, oyuncaklarını ve diğer pazar ürünlerini tükettiği karakterler olarak öne çıkıyor. Yeni seri ile beraber filme katılan insanların ilk görüşte aşık olduğu BB-8 adlı druid seriye dahil oldu. Sevimli görüntüsüyle insanların kalbini çalan bu karakterin aslında Star Wars evrenine dair yeni ticari ürün olarak kabul edebilir miyiz?

Bu bakış açısıyla baktığımızda o kadar da masum görünmediği söyleyebiliriz. Özellikle de günümüz teknolojisinin gelişmesiyle beraber bu yeni karakterin ürünlerinin film çıkar çıkmaz satışına başlanması ve karakterin tutulmasına bakılmaksızın piyasaya sürülmesi, ticari zekaya hizmet eden bir hamleden başka bir şey olmadığını söyleyebilir miyiz?

Filmin hikayesinin serinin diğer filmlerine benzer hikayesi, öteki filmlerin sevilen unsurlarının yeni filmde birleştirilmesi ve hatta yeni bir death starın oluşturulması fazla risk alınmadan Star Wars hayranlarının gözlerini boyamaktan başka nedir ki? Bu durum Star Wars sevenleri aptal yerine koymak değil midir? Böyle bakıldığında filmi yapan stüdyonun tamamen gişe yapmak üzerine yaptığı bir hamle olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim filmin Amerika açılışının rekorlarla başlamasından bunu anlayabiliriz.

Yeni seriye dahil olan Kylo Ren karakterinin Luke Skywalker’ın hikayesiyle benzerlikler içermesi ve karakterin herhangi bir fiziksel sorun olmadan maske takarak hayranlara yeni bir Darth Vader gibi sunulması bir anlamda seyircileri kandırma çalışması değil midir? Diyelim ki ilk film olduğundan karakter farklı boyutlara taşınacak, ama ilk film itibariyle Star Wars evreninde Sith tarafının karizmasına zarar vermiyor mu?

Buna ek olarak bu karakteri canlandıran Adam Driver’ın rolü adına zayıf kaçtığını düşünen kişi sayısı hiç de az değil. İtiraz edenler tabii ki olacaktır. Ancak Adam Driver’ın rolü kapmasındaki iki önemli özelliğe de dikkat çekmek gerekiyor. Birincisi Adam Driver’ın genç kızlar tarafından beğenilmesinden kaynaklı olarak, seriye yeni hayranlar çekilme çalışması bir Star Wars filmine dahil olmak adına yeterli bir unsur mudur? İkinci nokta ise oyuncunun yahudi cemahatine yakın olmasından kaynaklı öne çıkartılması insanların aklında soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor.

Star Wars’un ilk filmi her ne kadar başarılı bir şekilde kotarılsa da, filmin finali sizce de biraz dizi sonu gibi bitmiyor mu? Serinin tüm filmlerine baktığımızda hepsinin kendine has bir sonu olduğundan, tek bir film olarak değerlendirebiliyoruz. Ancak bu yeni filmin sonunda, diğer filme geçişi andıran bir sonla bitmesi belki de yeni filmlerin televizyon dizileri gibi devam edeceği düşüncesi insanları biraz da korkutabilir.

Sonuç olarak Star Wars’un yeni filmi Force Awakens, görünen yüzüyle hayranları mutlu etse de, yapılan bazı değişiklikler ve hamlelerle serinin ruhunu sekteye uğratabilir.

Bu soruların cevaplarını öğrenmek için yeni filmleri beklemeye devam edeceğiz.

Umarız Star Wars filmleri devam ettirilirken, filmin ruhu ticari başarı uğruna kurban edilmez.