The Landing: Soğuk Savaş’ın Kalbine İniş

Esma AKALIN

The Landing: Gerçek mi, Kurgu mu?

Bu haftaki kısa filmimiz Soğuk Savaş yıllarının Amerika’sına alışılmamış bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Bilim kurgu ile tarihi realiteyi iç içe geçiriyor, seyircisine sürprizler yapıyor The Landing. Bir hastane odasından yıldızlı gecenin içinde huzursuzlukla titreyen çiftlik evine evriliyor atmosfer ve ustalıkla yazılmış öykü başlıyor böylece. Küçük bir çocuğun kırılganlığı ile Soğuk Savaş’ın tüm nefretini yüreğinde taşıyan babasının başına gelen sıra dışı olay, sıradan bir uzaylı filmi oluverecekken yönetmen Josh Tanner ters köşe ediyor izleyenini. Filmin zirve noktasına kadar tökezlemeden çıkmayı başaran oyuncular, zirvede de rollerinin hakkını veriyorlar. Bu da kısayı sarsıcı kılan en önemli etkenlerden biri şüphesiz.

“Tanımlanamayan bir cismin” etrafında şekillenen The Landing’in çekimleri Avustralya’da bir çiftlikte yapılırken açık arazinin sinematografiye sağladığı tüm avantajlardan yararlanılmış belli ki. Görüntü yönetmeni Jason Hargreaves, şahane gökyüzü ve ekin tarlalarının, tam da konuya hizmet edecek şekilde, hikayeyi yutmasına izin veriyor. Biz kurgunun içine çekilirken karakterlerimizi de bazı çarpıcı gerçekler bekliyor.