16.12.2017
The Party: Su Gibi Akan Bir Komedi
Janet (K.S. Thomas) işinde terfi ettiği için yakın dostlarını evinde düzenlediği partiye davet eder. Kocası Bill (Timothy Spall) ise neredeyse katatonik bir halde viskisini yudumlarken sevdiği plağı dinlemekle meşguldür.
Karısı ile arasındaki mesafenin sebebini bilmesek de ilk andan itibaren yaratılan “köşeli” mizansen filmin geri kalanı için yeterli ipucunu veriyor.
The Party, tamamen bir tiyatro oyunu gibi tek mekânda geçiyor. Tüm karakterler komedi ve gerilim yaratmak amacı ile kendileri için çizilmiş keskin çizgilerin içerisinde dolaşıyor. Bu çizgiler sayesinde eve gelen her yeni davetli tabir-i caizse oyunu açıyor, yeni bir dinamik katıyor.
Tek Mekânda Geçen Bir Gerilim
Timothy Spall koca rolünde biraz abartılı bir oyun sergiliyor ancak filmin en büyük değeri Patricia Clarkson ve onun tek cümlelik esprileri.
Sade bir set dizaynı ve siyah – beyaz estetiği ile yetmiş bir dakikalık kısa süresi ile su gibi geçen bir komedide yönetmen Sally Potter gayet temiz çalışmış. Tempoyu daima ayakta tutarken finale doğru zirveye çıkmayı amaçlamış.
Tüm bunlar, “hesaplanmış senaryo” hissiyatı verse de gerçeklik konusunda takıntılı değilseniz, seyirci dostu bu film sizi mutlu edecektir.