13.07.2018

Vizyon Menüsü – 13 Temmuz

Haftanın dokunaklı dram filmi, gün geçtikçe yıldızı parlayan oyuncu Elle Fanning’in başrolünü sürüklediği Mary Shelley oluyor. Frankenstein’ın yazarı olan Mary Shelley’in körpecik hayatına sığdırdığı bol hayalkırıklıklarını izlerken, ünlü romanının yaratım sürecine tanıklık ediyoruz. Bir anlamda dönem melodramı diyebileceğimiz yapım, çok beklentiye girilmediği takdirde sizi tatmin edecektir.

Bu hafta tam üç korku filmiyle vizyon korkuseverler için bayram yerine dönüyor. Yerli korku filmi Kapalak Kızı buluntu film ekolünden ilerleyen bir anlamda düşük bütçeli bir iş olarak meraklılarının huzuruna çıkıyor. Tabii ne kadar başarılı oluyor tartışılır. Kimi ürpertici anları dışında göz devirmeniz muhtemel gözüküyor. Bir diğer korku filmi ise geçmişiyle yüzleşen bir fener tamircisinin karşılaştığı tuhaflıkları anlatan Şeytan Kulesi… Hollywood piyasasının belli aralıklarla sanki kota doldurmak için yaptığını düşündürten vasat altı örneklerden biri daha diyebiliriz. Haftanın son filmi ise açık alan korkusu diyebileceğimiz bol kanlı ve abartılı film olan Dehşet Yolu… Bol bol kafaların patladığı ve insanların hayatta kalmaya çalıştığı film, bazı anlarda tek kelimeyle istismar sinemasına göz kırpıyor. Açıkçası film bittikten sonra zaman kaybı hissi bedeninizi sarabilir.

Yer yer güldürme ihtimaline karşın çok fazla hesaplı olmasından kaynaklı olarak tekrara düşen Bende Kal, Sadi Celil Cengiz, Süheyl Uygur ve Peker Açıkalın gibi üçlüyü bir noktada buluşturmasıyla şaşırtıcı olmayı başarıyor. Ancak hikaye anlamında pek tatmin etmediği söylenebilir. Genel hatlarıyla yazın Türk filmine hasretseniz tercih edilebilir. Yoksa normal sezonda pek şansı olacak bir film değil.

Margot Robbie, Simon Pegg ve Mike Myers’ın varlığıyla ayakta kalan Terminal, stilize tarzına rağmen bir anlamda çorbaya dönüşen karışık bir gerilim – dram filmi diyebiliriz. Yer yer yapay oyunculukları, başarılı sanat yönetimini görünmez kılarak filmin dayanılmaz olması sağlanmış. Yenilikçi olmak isterken kendini baltalayan tuhaf bir yapım olduğunu söyleyerek izleyiciyi uyarıyorum.

Menüdeki animasyon kontenjanını bu sefer Otel Transilvanya 3: Yaz Tatili filmi dolduruyor. İlk iki filme benzer seyir sunan yapım, inanılmaz yaratıcı buluşlarıyla canavarlar dünyasında kahkaha atmanıza olanak tanıyor. Yer yer kendini tekrar etse de beğeneceğinizi söyleyebilirim.

Son olarak da Cici Babam bir kez daha BKM ikinci vizyon kuşağında gişe peşinde koşmaya devam edecektir.

HAFTANIN ÖNE ÇIKAN FİLMİ

Skyscraper / Gökdelen

Yanan Binanın Mağdurları…

Haftanın aksiyon bombası diyebileceğimiz Gökdelen, Dwayne Johnson’ı başrolüne oturtan bir anlamda Die Hard’ın teröristler dışında felaket filmi kıvamıyla da uğraştıran klişelerle dolu bir film olarak nitelendirebiliriz. Yine de filmin beklenmedik açılış sahnesiyle dahi, heyecanı körükleyen eğlenceli bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Sonuç olarak izlediğinizde pişman olmayacağınız bir yaz eğlenceliği dersek yanılmayız.

ŞEF’İN TAVSİYESİ

La Villa / Deniz Kıyısındaki Ev

Villanın Hayaletleri…

İstanbul’daki gösterildiği festivallerden epey sonra vizyona giren Deniz Kıyısındaki Ev, burjuvazi bir boşluğa düşen karakterlerin bir mülteci çocuk bulması sonucunda evlat sevgisi ve özlemine karşılık bulma telaşına farklı bir yorum getiriyor. Bir yandan gerçekler ve yalanlar arasında kalan insanlar, bir yandan da aile için değişen geçmişe dayanan dinamikler… Genel hatlarıyla eli yüzü düzgün kotarılan yapım, haftanın en nitelikli filmi olmayı başarıyor.