Vizyon Menüsü: 9 Mart

Locman

Hangi Kanalda Yayınlanacak?

Alican Ulusoy’u merkezine oturtan Locman, dokunaklı bir hikayeden klişe bir film yaratmayı başaran sinematografik olarak ne yazık ki konuşan kafalar görsel yapısından ibaret bir film olarak haftanın Türk filmlerinden biri oluyor. Televizyon dizilerine benzeyen yapısıyla belli ki bu kitleyi sinemaya çekemeye çalışan film, tek tutunabildiği kulaktan kulağa gazetesi dışında şansının olmayacağının farkında bir iş.

 

Mahalle

Belki de Oyuncu Kalmak En İyisi

Sinema ve televizyonların popüler oyuncularından Buğra Gülsoy, yanına Serhat Teoman’ı alarak hem çekiyorlar, hem de oynuyorlar. Belli ki bu ikiliyi heyecanlandıran bir proje olmuş. Ancak tek sorun film için seyircinin pek heyecanlanmaması denilebilir. Çünkü film görsellik ve sinema anlamında ne yazık ki kendine has bir üslup geliştiremeyen ve her ne kadar profesyonel bir iş görüntüsü içerisinde olsa da son derece amatör bir film olmuş. Filmdeki söylemlerden tutun, oyunculuk performanslarına kadar ölü doğmuş bir film olarak vizyonda yer işgal ediyor.

 

Gnome Alone / Küçük Kahramanlar

Fantastik Olaylar Bahane, Arkadaşlık Şahane

Shrek filmleriyle beklentiyi yükselten yapımcıların yeni işi olarak ortaya çıkan Gnome Alone, eğlenceli bir hikayeye sahip olsa da metnindeki yalınlık ve sınırlı kalan yaratıcılığı yüzünden içerik olarak izleyiciyi doyurmuyor. Yaş kitlesinin oldukça düşük tasarlanmış olduğunu tahmin ettiğim film, minik izleyiciler için bir hazine olabileceği gibi, büyükler için ömür törpüsüne dönüşebilir. Bu yüzden deneyimlemek size kalmış.

 

The Breadwinner / Pervane

Savaş Ortasında Çocuk Olmak

Angelina Jolie’nin de desteğiyle gerçekleştirilen The Breadwinner, Oscar sezonunda öne çıkan animasyonlardan biri olarak Oscar ödüllerinde animasyon kategorisinde bir adaylık kapmıştı. Ancak ödüle uzanamayan film geçen yılın en beğenilen animasyonlarından biriydi. Afganistan’da çocuk olmak konusuyla zor bir hikayeyi anlatan filmin yaratıcıları için tek olumsuz yorum olarak filmi İngilizce çekmeleri gösterilebilir. Aksi takdirde haftanın başarılı işlerinden biri olduğu gerçeğini reddedemeyiz.

The Strangers: Prey at Night / Ziyaretçiler: Gece Avı

Evde Yoksanız, Otelinizi Basarız!

İlk film vizyona girdiğinde beklenmedik bir gişe başarısı elde edilince filmin devamının geleceğini düşünsek de geçen uzun zaman bu durumu bize unutturmuştu. Ancak aniden gelen devam filmiyle ilk filmin kurduğu atmosferi yakalayamayan yapım, ilk filmin dar alandaki gerilim başarısını bu filmde açık alanda kurmakta zorluklar yaşamış. Yine nedensiz bir şiddet avının oluşumunu izlediğimiz film, ne yazık ki amaçsız bir slasher olarak kötü bir devam filmi olarak nitelendirilebilir. Filmdeki mantık hataları ve verilen tepkiler ise arkadaşlar arasında tam dalga geçilmelik olmuş.

 

Faces Places / Mekanlar ve Yüzler

Sinefilin Sokak Rehberi

Agnes Varda’nın fotoğrafçı JR ile yönetmenliği gerçekleştirip kendilerinin katılımıyla oluşan belgesel, yaşam ve sinemanın iç içe olduğu bir sinefil dünyası profili çıkarıyor. Oscar ödüllerinde en iyi belgeselin favorisi olmasına rağmen ne yazık ki politik doğruculuğun karşısında boynu eğilen yapım, yılın muhtemelen en sevimli ve güzel belgesellerinden biri olarak yorumlanabilir.

 

Direniş Karatay

Tarih Boyun Eğmeyenlerin Yazdığı Gerçeklerdir

Karatay Üniversitesi’nin yapımcılığını üstlendiği Direniş Karatay, Moğollara karşı direnen Türklerin hikayesini epik bir şekilde anlatmaya çalışırken televizyon estetiğinin yanılgısına düşüyor. Fikret Kuşkan ve Mehmet Aslantuğ gibi Türk sinemasının beğenilen isimlerinin başrolleri paylaştığı film, bu haftanın en görkemli Türk filmi olarak dikkat çekiyor. Tarihi- epik anlatıları seven izleyicilerin kaçırmaması muhtemeldir.

 

Gringo

Paranın Karanlık Karmaşası

Charlize Theron, Joel Edgerton, David Oyelewo, Amanda Seyfried, Thandie Newton gibi oyuncuları kadrosunda barındıran bu kara mizah türündeki film, Amerikan rüyasının içindeki bir iş adamının, bir grup adamın tacizi sonucunda hayatının çıkmaza girmesi üzerine ilginç bir deneyim olarak vizyondaki yerini alıyor. Oyuncu kadrosunun göz boyadığı bu suç filmi, reklamsızlığın kurbanı olarak muhtemelen tek hafta vizyonda kalıp yok olacak.

 

Vicdan Ağacı

Uzun Plan Sanat Demek mi?

Çok az salonda vizyona giren yapım, Kuşadası’nda yatalak ağabeyi ile beraber yaşayan Menderes’in hikayesini anlatırken, filmde aynı kadına aşık iki adamın dramı maalesef başarısız bir şekilde sinemada hayata geçirilmiş. Uzun planların ağırlıkta olduğu Vicdan Ağacı, maalesef kaba tabirle festivallerde kabız olarak nitelendirdiğimiz kendini fazla ciddiye alan filmlerden biri olduğundan, kendinde pek sorun aramadığından gelişemeyen işlerden biri.

 

ŞEFİN TAVSİYESİ

Phantom Thread

Sevgi Emek Demek

Paul Thomas Anderson izleyiciyi son kez Daniel Day Lewis ile buluştururken sinemanın büyüsünü izleyiciye aktarmayı başarıyor. İncelikli tasarlanmış senaryosu, dört dörtlük oyuncu performanslarıyla sinema sarhoşluğuna sizi sürüklüyor. Zarif sunumu filmi yeni aldığınız ama kıyamadığınızdan kullanamadığınız kıyafet konumuna getiriyor. Yer yer hipnoz edici bir deneyime dönüşen Phantom Thread, nefis sinematografisiyle ve nefret edeceğiniz kadar iyi bir karakter çalışmasıyla karşınıza çıkıyor. Kesinlikle haftanın en iyi filmi…