07.09.2019
When They See Us: Yok Yere Çalınan Hayatlar
Central Park Beşlisi diye anılan, 1989 yılının nisan ayında işlemedikleri bir suç yüzünden mahkemeye çıkartılan ve ceza alan Antron McCray, Yusef Salaam, Raymond Santana Jr. ve Kevin Richardson adındaki çocukların yaşadıkları zorlu yılları ve uğradıkları haksızlıkları konu alan dizi, Avu DuVernay’in yönetmenliğinde ekrana yansıyor. Dizinin kadrosunda Felicity Huffman, Jashua Jackson gibi deneyimli oyuncuların yanı sıra, yıldızı parlayan çocuk oyuncular Asante Blackk, Caleel Harris, Ethan Herisse, Jharrel Jerome yer alıyor.
Siyah ya da koyu ten rengine sahip insanların her ne olursa olsun bir olay karşısında suçlu bulundukları tezini bir dakika dahi savunmayı bırakmayan dizi yalnızca yaşanan haksızlıklara değil, hapis hayatının zorluklarına ve adalet sisteminin yozlaşmışlığına da değiniyor.
Dizinin yönetmeni ve yazarlarından biri olan DuVernay, olayların net ve doğru bir şekilde aktarılabilmesi için bahsi geçen beşlinin her biriyle toplamda yaklaşık dokuz saat röportaj yaptıklarını ve şu anda hepsiyle arkadaş olduklarını söylüyor. Ardından ekliyor: “Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki fakir ve suçsuzlar hapse atılırken, zengin ve suçlular özgürce dolaşıyor. Ben yalnızca herkesi silkeleyip bu tür olayları daha fazla görmezden gelmememiz gerektiğini göstermek istedim.”
Korkunç Bir Trajedi
Dizinin tamamının mahkeme sahnelerinden oluştuğu sanılmasın. Netflix’in dört bölümlük mini-seri, Trisha Melli adında genç bir kadının Central Park’ın kuzeyinde tecavüz edildikten sonra dövülüp ölüme terk edildiği 19 Nisan 1989 gecesiyle başlayıp, 2002 yılında gerçeklerin gün yüzüne çıkmasıyla birlikte beş gencin cezalarının düşmesine kadar olan süreci anlatıyor.
İlk iki bölüm, gelen ihbarın ardından polisin o sırada çevrede dolaşan çocukları yakalamasından, en sonunda birbirlerini bile tanımayan bu beş çocuğa suçlarını itiraf ettirmesine, daha sonra çocukların mahkemeye çıkıp ceza almalarına kadar olan süreci anlatırken, üçüncü bölüm Antron, Raymond, Yusef ve Kevin’ın yıllar sonra hapisten salınmalarının ardından yeni hayatlarına alışma sürecini konu alıyor.
En çok dikkat çeken ve yürek burkan bölüm olan dördüncü ve son bölüm ise, yaşı büyük olduğu için (16) diğerlerinin aksine Ceza İnfaz Kurumu yerine yetişkin hapishanesine gönderilen Korey’e odaklanıyor. Diğer mahkumların şiddetine maruz kalmasının yanı sıra, gardiyanların da olanları görmezden gelmesiyle çok zor yıllar geçiren, hapisteyken annesi tarafından evden kovulan transseksüel kız kardeşini kaybeden Korey, en sonunda gerçek suçlunun suçunu itiraf etmesiyle 2002 yılında hapisten çıkıyor. Hayatlarına devam etmeleri beklenen bu beş gencin elinde sadece ise boşa geçen zaman, yaşadıkları acı ve çocukluk yıllarına duydukları özlem kalıyor.
Yalnızca çocukların kendilerini değil, aileleri ve yakın çevrelerini de etkileyen bu trajedi zavallı hayatların nasıl bir çırpıda sönebildiğini, hırs, kibir ve nefretin masum insanların üzerine karabasan gibi çökerek onları etkisiz hale getirdiğini, hatta toprak altı mı parmaklıklar ardı mı ikilemine mecbur bıraktığını gözler önüne seriyor.
Sahneler korkutucu, rahatsız edici, üzüntü verici ve sinir bozucu. Daha reşit olmamış çocukları suçlarını itiraf ederlerse eve yollayacaklarını söyleyen polis memurlarının yeri geldiğinde şiddet ve sözlü hırpalamaya varan sorgu taktiklerini izlerken tüyleriniz diken diken olacak, tüm bunların seneler önce gerçekten yaşandığını düşündükçe sinirden yerinizde duramayacaksınız. Özellikle yıllar içinde birçok suç romanı yazan zamanın New York Bölge Savcılığı’nda Cinsel Suçlar Birimi’nde çalışan Linda Fairstein’ın söz konusu davada suçsuz çocukları mahkûm etmek için canla başla çalışmasına inanamayacak, hala bugün bile sözünün arkasında durmasına şaşıracaksınız.
Şimdi Neredeler?
Yusef Salaam yedi yıl, Korey Wise on iki yıl, Kevin Richardson beş yıl, Raymond Santana beş yıl ve Antron McCray altı yıl hapis yattıktan sonra salındılar. 2002 yılında suçlarından arınmalarının ardından açtıkları davaları en sonunda 2014 yılında sonuçlanan beşliye toplamda 41 milyon dolar tazminat ödendi. Dördü evlenip çocuk sahibi olurken, bir süredir hemen hemen hepsi başlarından geçenleri mümkün olduğunca çok kişiye anlatıp, insanları bilinçlendirmeyi amaçlıyor, kendileri gibi yok yere suçlananların da haklarının savunuculuğunu yapıyor.