Xavier Dolan: Sinemasına Aşık Olunası Genç Bir Cambaz

Les Amours Imaginaires (Hayali Aşklar – 2010)

“Dünyadaki Tek Gerçek Mantığa Sığmayan Aşktır”

Genç yönetmenin bu ikinci filmi izleyicisini büyük bir beklentiye soktuğu ve çıtayı bir hayli yükselttiği ilk filmi “J’ai tué ma mère” den sonra hiç vakit kaybetmeden ertesi yıl çektiği ikinci uzun metrajlı filmi yönetmenin sinemasında ne yazık ki ilk filmle başlayan o beklentiyi karşılayabilecek kıvamda değildi. Değindiği farklı konusu ve hikayedeki bakış pratiği bu filmi Dolan sinemasında ayrı bir yerde tutuyor.

İki yakın arkadaş olan Marie (Monia Chokri) ve Francis (Xavier Dolan) bir akşam yemeğinde şehre yeni taşınan Nicolas (Niels Schneider) ile tanışırlar. Her ikisinin de aynı adamın cazibesine ve gizemine kapıldığı filmde dikkat edilmesi gereken temel nokta, yönetmenin artık belirli bir bakış ve cinsel yönelim yerine daha çoğulcu bir anlayışı resmediyor olması. Toplumsal çizgide sadece belirli birkaç harfin içine sıkıştırılan bireylerin sanki sadece o harflerin temellendirdiği arzuları ve yönelimleri yaşaması gerekiyormuş gibi bir algı yaratması bu filmin karşı çıktığı noktalardan. Bununla birlikte modernizeyle birlikte süregelen hırs ve ilişki rekabetinin ardından bireylerin sürüklendiği yalnızlık ve boşluk hissi işte bu karakterlerin üzerinden inşa edilmekte. Yaratılan kadrajlardaki gizem, hayaller ve rüyaların yeniden resmedilmesi bütün aşırılıklarıyla yine karşımıza çıkmakta. Özellikle eleştirmenlerin bu filmle birlikte yönetmenin narsist psikolojinin en uç noktalarını yaşadığına kanaat getirdiği film, konu ve anlatımda Dolan’ ın bir üst basamağa çıktığı ama sinematografi ve işleyişte pek yerinde saydığı bir film.

https://www.youtube.com/watch?v=OAGZz7Jgr8I