30.06.2018
Yakalandın!: Ebelemek Bahane, Arkadaşlık Şahane!
Gazete Makalesinden Sinemalara…
Hollywood’un son yıllarda komedi anlamında yaratıcı yapımlara imza atamadığını gözden kaçırmamız mümkün değil. Bu yüzden de eski projeleri modernize ederek sürekli bir arayış içinde olduğunu görüyoruz. Özellikle komedi filmleri anlamında birbirinin benzeri işlerin çok yapıldığını hesaba katarsak yapımcıların işi iyice zorlaşıyor. Bu yüzden de devam filmlerine yoğunlaşıyorlar. Ancak Hollywood’un bilhassa önem verdiği konuların başında ise ABD’nin en önemli gazetelerinde yayınlanan ilginç makaleler geliyor. Bunların sonuncusu ise Tag (Yakalandın!) filmi diyebiliriz.
Gerçek bir hikayeden uyarlanan Tag, bir grup arkadaşın Mayıs ayı boyunca birbirleriyle ebelemece oynamasını anlatıyor. Tabii bu olay otuz yıl boyunca her Mayıs’ta gerçekleştirilince ilginç bir konuyla karşılaşmış oluyoruz. Makale yazarının dahil olduğu bu öyküde, beş arkadaşın bu ritüelinin köklerine gitmeye çalışıyoruz. Tabii bu bir dram filmi olmadığından, derinlere giden kökler alabildiğine laçkalaşıyor. Bu oyunlar içerisinde hiç ebelenmeyen arkadaş figürünün tuzağa düşürülme sürecini anlatan film, bir anlamda aklımızda absürt bir Ocean 11 filmi hissi uyandırıyor.
Tuhaf Karakterler Menüsü…
Karakterlerimizin hepsinin ayrı bir özelliği olduğunu düşünürsek bu fikir çok da yanlış sayılmaz. Tek farkı Ocean serisindeki kadar becerikli insanlarla karşı karşıya değiliz ve planlanan operasyonların tek temel hedefi, hayatı boyunca ebelenmeyen bir adamı ebelemek! İlk anda ilginç bir konu gibi görünse de, ne yazık ki son derece saçma olan bu olayın finalde gerçek videolarla teyit edilmesi ise filmin en büyük sürprizi denilebilir. Çünkü, bu kadar abartılı ve saçma olayların gerçek olma ihtimali son derece düşük olur düşüncesi, aklınızın her köşesine hakim olabilir. Nitekim aynı etkiyi Pain & Gain filminde de yaşamıştık.
Eşinden ayrılamayan bir adam, uyuşturucu müptelası yeni çağın hippisi diyebileceğimiz başka bir karakter, Forbes’te en önemli şirketler listesine girmiş bir şirketin patronu, terapist tutacak kadar travmatik bir ebeleme süreci geçiren başka bir arkadaş… Böylesine tiplemeler mutfağı ile dolu bir filmde, karakterlerin özelliksiz oluşları belki de filmin en büyük handikabı olarak değerlendirilebilir.
Türlü sululuklar, geçmişe özlem duyan yetişkinlerin anlamsızca bir oyuna bağlılıkları ve yenilmez bir adama ulaşmalarının tek mantığının kazanmaktan çok arkadaşlığa dair bir övgü şeklinde sunulması, doğal olarak filmin zorlama senaryosunun en çok göze batan anları olarak akılda kalmayı başarıyor.
İçerikten Çok Mesaj Kaygısı Duyan Komiklikten Uzak Bir Komedi
Filmin yönetmen koltuğunda daha çok televizyona yaptığı işlerle bilinen Jeff Tomsic oturuyor. Yönetmenin kontrolsüz yönetmenliği ve belli ki oyuncuları serbest bırakması sonucunda karşımıza eğlenceli görünen ama bir an bile seyirciyi güldürmeyen bir iş çıkmış. Bilindik esprilerin yanı sıra, çok da özel bir amaca hizmet etmeyen tutkunun getirdiği gelenekçi tavır filmi ciddiye alamamanızı sağlıyor. Komedi filminde ciddiye almak da ne, demeyin! Bir komedinin de kendi dünyasında inandırıcı olması, filmin ayakları yere basan bir tutarlılığa sahip olup olmadığını gösterecek etmenlerdendir.
Sonuç olarak filmin en büyük kozunun oyuncuları Ed Helms, Jeremy Renner, Isla Fisher, Jake Johnson ve Jon Hamm olduğunu fark ediyoruz. Ortaya çıkan kaos filmin senaryosunun tamamını oluştururken, içerikten çok filmin sonunda verilen mesaja oynayan bir metin görüyoruz. Bir gazeteye makale olacak kadar ilginç bir konu, ne yazık ki sinema perdesinde pek de ilginç durmuyor. Hele bir de sulu komedi şeklinde sunulunca, karşımıza niteliksiz bir komedi örneği çıkıyor.