28.04.2016
Yeni Ahit: Tanrı İyi Biri Değildir
Jaco Van Dormael, popülerliğinin de etkisiyle Mr. Nobody filmiyle anımsanan bir yönetmen olsa da ilk dönem filmleri Toto Le Héros ve Le Huitième Jour da yönetmenin es geçilmemesi gereken diğer filmleri. İlk uzun metrajlı filmi Toto Le Héros’ta doğumhanede çıkan yangın sonrası karışan çocuk klişesini aileler yerine çocuklar gözünden aktaran ve hayatının bir başkası tarafından çalındığına inanan Thomas’ın hikayesini anlatan yönetmen, Le Huitième Jour’da ise down sendromlu Georges ile hayatından memnun olmayan Harry’nin kesişen yollarını ve Georges’un yedi gününü naif bir dille izleyiciye sundu. Yönetmenliğe 10’dan fazla sene verdiği aradan sonra güçlü kadrosu ve paralel evrenler, kelebek etkisi, kader, düzen gibi kavramları bir çocuğun ömrü üzerinden anlatan Mr. Nobody ile hak ettiği ilgiye sonunda kavuştu. Jaco Van Dormael’in galasını geçtiğimiz sene festivallerde yapan son filmi Le Tout Nouveau Testament (Yeni Ahit) de kavuştuğu bu ün ve saygının rastlantı olmadığını kanıtlar nitelikte.
Tanrı aramızda ve Brüksel’de yaşamaktadır. Fakat tek tanrılı dinlerdeki tasvirinden çok farklı bir şekilde… “Baba, oğul ve kutsal ruh“un babası tanrı, karikatürize edilmiş bir baba figüründen fazlası değildir. En büyük keyfi bira içip maç seyretmek olan Tanrı’nın insanlığı ortaya çıkarış sebebinin altındaysa tarih boyunca süregelen felsefik tartışmalara alternatif, basit bir sebep var; can sıkıntısı. Kendine ait odasında yarattığı düzene “küvete oturulduğu an telefonun çalması“, “yere düşen ekmeğin mutlaka üstü dolu tarafının yüzeyle temas etmesi” gibi küçük ama günlük hayatta hepimizin başına gelen sinir bozucu ritüelleri ise kural olarak ekler. Karısı ve küçük kızına oldukça kötü davranır, kendisine karşı çıkan oğlu İsa ise onun için bir salaktan fazlası değildir.
Yeni Ahit, Tanrı’nın küçük kızı Ea‘nın babasının yarattığı bu iğrenç dünyayı yok edip yeni bir düzen getirme isteği, ailesi ve dünyada yanlış giden her şeyi düzeltme çabasını konu alıyor. Ea, görevine babasının yasak koyduğu odasına girip tüm insanlığa sms’le ölecekleri tarihi göndererek tüm inanç sistemini çökerterek başlıyor. İnsanların dünyasına bir çamaşır makinesiyle dahil olan Ea’nın esas planı ise abisi İsa’dan aldığı tavsiyeyle on iki havariye altı tane daha ekleyip gerekli sayı on sekize ulaşmaktır. Havariler ise pek tabii sıradan insanlardan oluşmaz. Tek kolu olmayan kadın, nemfomanyak adam, kanser hastası çocuk gibi insanlar Ea’nın ikna etmesi gereken kişilerden birkaçı.
Din, tanrı inancı ve insanların kutsal atfettiği birçok kavramla dalga geçen Yeni Ahit ve Van Dormael, bunu iticileşmeden ve kimseyi incitmeden yapmayı başarıyor. Fransız filmlerinde sıkça karşılaştığımız tatlı, naif ruha sahip olması ve Leonardo Da Vinci’nin tablosu, günlük hayatta gözden kaçırdığımız küçük rastlantıların filmde bir nedene bağlanması bu başarının sırrı olarak gösterilebilir.
Yeni Ahit‘in daha iyi bir film olmasına engel sebepler de var tabii. Ea’nın havarileri toplama yolculuğundaki Amelie kokan süreç ve klişe hayat dersleri Dormael’in ana konudaki yaratıcılığının yanında oldukça eksik kalıyor. Var olan düzenin yıkılıp yerine yenisinin gelmesi esnasındaki geçiş ise kadınları ve zevklerini oldukça genelleştiren bir bakış açısına sahip.
Jaco Van Dormael, diğer filmlerinde olduğu gibi Yeni Ahit’te de daha önce ele alınan konuları kendine has yorumlamayı başarıyor. Sinemada farklı bakış açılarını görmeyi sevenlerin kaçırmaması gereken bir film. Yönetmen ana hikayedeki yaratıcılığı diğer kısımlarda da gösterebilse çok daha uzun soluklu bir esere dönüşebilirdi.