08.08.2017

Yönetmen Koltuğu: Alain Resnais

1) Hiroshima mon amour (Hiroşima Sevgilim) – 1959

Alain Resnais’in tüm filmografisine yayılacak olan unutmak ve hatırlamak eylemleri üzerine yarattığı eserlerin tartışmasız en baştan çıkarıcı olanı Hiroshima mon amour’dur. Resnais’e Nazi Soykırımı ile ilgili belgeseli olan Nuit et brouillard’deki çarpıcı üslubundan dolayı Hiroşima ile ilgili belgesel yapma teklifi gelir aslında. Fakat Resnais, Hiroşima’daki felaket üzerine yapılmış olan belgesellerin üzerine katacağı, söyleyeceği daha başka söz olmadığını fark ederek, kurmaca bir film çekeceğini söyler ve senarist olarak da yanına Yeni Roman akımının en önemli isimlerinden Marguerite Duras’ı alır. Ve Duras, Hiroşima’yı ilk duyduğu anda, sözün böylesi bir acıda eylemini kaybettiğini anlayarak şu sözleri dile getirir; “Hiroşima’yı ısmarlamış olmasalardı, Hiroşima üstüne de bir şey yazmazdım ve yazdığımda da, görüyorsunuz, Hiroşima’daki sonsuz sayıdaki ölüme karşılık ben, kendi uydurduğum tek bir aşkın ölümünü koydum”

Filmin detaylı yazısına buradan ulaşabilirsiniz.

Muhteşem Bir Şiir

Resnais ile Duras, yakın tarihin en büyük acılarından biri üzerine yaptıkları filme, Avrupalı bir kadın ile Japon bir erkeğin aşkını oturtuyor. Barış üzerine bir film çekmek için Hiroşima’ya gelen oyuncu Elle (Emmanuelle Riva) ile mimar Lui (Eiji Okada) arasında yirmi dört saat gibi kısacık bir süreçte yaşanılan aşka bir süre sonra Elle’nin ona unutturulan, fakat Lui ile tekrar hatırlanan aşk hikâyesi de katılıyor. Böylece unutturulmak istenen, fakat asla unutulmayan, unutulmayacak olan gerçeklerin, hatıraların altı çiziliyor. Filmde sürekli Lui tarafından Elle’ye söylenilen “Hiroşima’da hiçbir şey görmedin” sözleri ise bu büyük acı hakkında çekilen filmlerin, söylenilen sözlerin, müzelerin ve daha nicelerin yetersiz, aciz olduğunu destekliyor.

Duras’ın eşsiz senaryosu, Resnais’in zaman-mekân algısı ile hınzırca oynayan ustalıklı yönetmenliği, unutma-hatırlama-geçmişle yüzleşme üzerine söylenecek en büyük eseri yaratmıştır bana kalırsa. Renais’in ses kurgusu ile akıl almaz bir oyun içerisine girerek zaman-mekân algınını bambaşka bir boyuta taşıdığı Hiroshima mon amour, acının üzerine estetik bir kaygı içerisine girmeden, sözünü söyleyen muhteşem bir şiir.