14.06.2017
Yönetmen Koltuğu: Werner Herzog
5) La Soufrière – 1977
Herzog, bu belgeseliyle doğa ile arasına hiçbir şeyin giremeyeceğini göstermiştir. Zira Karayip Denizi’nde bulunan Montserrat Adası’ndaki La Soufrière adlı yanardağın her an patlaması beklenirken ve adadan 75.000 kişi tahliye edilmişken, Herzog’dan başka kim oraya gider? Herzog, doğaya ve onun ihtişamına duyduğu açlığı bir kez daha bastıramamıştır. Kendisinin ve yanında gitmek için ikna ettiği iki arkadaşının da hayatını tehlikeye atarak adaya gitmeye karar verir. Herzog, televizyonda izlediği haberde, bir kişinin kasabayı terk etmediğini öğrenince aslında gitmek için daha fazla istek duyar. Zaten belgeselin en büyük amaçlarından biri yanardağı çekmek ise biri de kasabayı terk etmeyen o adamı bulmaktır. Herzog ve arkadaşları sadece bu adamı değil onun gibi iki kişiyi, en önemlisi ise açlıktan ölmüş ve ölmek üzere olan, yüz üstü bırakılmış hayvanları da bulur.
La Soufrière’u izliyor olmamız, yanardağın zaten patlamadığının kanıtı oluyor bir nevi. Zira yanardağ patlasaydı ne bu belgesel ne de Herzog olurdu. Neyse ki yanardağ, belki de Herzog’a, ayağına kadar gelen bu kabına sığmaz deliye bir jest yapıyor. Böylece hem korkunun nasıl alt edilebileceğine, gerçek bir belgeselcinin sınırlarının olmadığına ve elbette doğanın ihtişamına, kudretine bir kez daha, yine Herzog sayesinde tanık oluyoruz. Bana kalırsa gerçekten patlayan bir yanardağın yarattığı etkiden, Herzog’un bu deli işi cesareti çok daha etkili. Sizce de öyle değil mi?
Heybetli Görüntüler ve Gözardı Edilen Hayatlar…
Herzog, tıpkı Lektionen in Finsternis’deki gibi bir tarz izliyor; yanardağı tepeden, geniş açılarla gösterip, tam da ondan beklenilen bir estetik kurarken bir yandan da kasabayı terk etmeyen insanları ekrana taşıyor. Heybetli görüntüler ile küçük hayatlar, kendi kaderine bırakılan hayvanlar birbiri içinde eritiliyor. Tüm bunların içerisine 1902 yılında adayı tamamen yok eden patlamanın gerçek hikâyesini de katan belgesel, sonunda dile getirdiği birkaç cümle ile medya eleştirisini de yapmadan edemiyor.