17.06.2019

You Come From Far Away / Uzak Diyarlardan Geldiniz

Documentarist Belgesel Günleri’nde Dağılmış Birçok Aileden Birinin Hikâyesi

Amal Ramsis‘in dağılan bir Filistinli ailenin hikâyesini anlattığı You Come From Far Away / Uzak Diyarlardan Geldiniz filmi Documentarist programında İstanbul’da gösteriliyor. Amal Ramsis belgesel yönetmenliğinin yanı sıra Kahire’de bir kadın filmleri festivalinin de hem kurucusu hem de yönetmeni. Festival için www.cairowomenfilmfest.com adresine bakabilirsiniz. Uzak Diyarlardan Geldiniz filmi 18 Haziran Salı günü saat 21:00 seansında Kadıköy Sineması’nda yönetmenin de katılımıyla gösterilecek.

-Uzak Diyarlardan Geldiniz filminiz  nasıl doğdu ?

2003 yılında İspanya’ya gelen ve Franco’ya karşı savaşan Araplarla ilgili bir yazı okudum.  İspanya iç savaşında Faslıların varlığı biliniyordu  çünkü Franco onları oraya getirmişti. Ama faşizme karşı savaşan Araplar da olduğu bilinmiyordu. Bu makaleyi yazan kişiyi aradım. O bana elindeki bilgileri verdi. Ondan sonra bu insanlar ile ilgili derin araştırmalar yaptım. Bu Araplar kimlerdi? Neden gelmişlerdi? Ama önce İspanya iç savaşını öğrenmem gerekiyordu. Bu konuyu öğrenmem, anlamam ve kendi bakış açımı oluşturmam zaman aldı. Belgesel nesnel bir şey değildir, subjektiftir. Bu konuya nasıl dahil olacaktım. O zamanlar İspanya’ya bine yakın Arap gelmiş. Bir sinemacı olarak kendi bakış açımı ve perspektifimi nasıl oluşturacaktım? Tarihle ilgili klasik bir belgesel yapmak istemiyordum. Tarihin aynasında kişisel bir hikâyenin belgeselini yapmak istiyordum.  Anlamak ve bir bakış açısı oluşturmak birkaç yılımı aldı. 

2007 yılında Najati Sidki’nin yazdığı kitaba rastladım. Kendisi de İspanya’da Franco’ya karşı savaşan Araplardan biriydi ve tarihi anlatan bir kitap yazmıştı. Atina’da yaşayan bir kızı vardı. Ona ulaştım. Ben o zaman Madrid’de yaşıyordum. Bana kitabı yolladı. Bu İspanya iç savaşında savaşan Araplarla ilgili gerçek bir belgeseldi. Najat Sidki , kitapta Filistin’deki siyasal ortamdan bahsediyordu, İspanya iç savaşınıı anlatıyordu. Kitap politik bir kitaptı ama arkasında kişisel bir hikâye vardı. Atina’ya gidip oradaki kızı ile kayıtlar yapmaya karar verdim. Ve böylece ailenin hikâyesine katılmış oldum. Hikâyeyi öğrendikçe tamam dedim bu ailenin filmini yapmak istiyorum. Ama aile değişik yerlerde yaşıyordu. Anne üç çocuğuna hikâyelerinin değişik parçalarını anlatmıştı. Onların gerçek hikâyesini bulmak bulmacanın parçalarını tamamlamak için çok çalıştım. Bu hikâyeyi günümüzdeki durumla bağlamak istiyordum, sinematofgrafik olarak da yapmak istediklerim vardı. Para bulmak, filmin görsel bakışını oluşturmak zaman aldı. Ama bir gün geldi ki Atina’daki kardeş Moskova’da yaşayan Dulia ile de konuşacaksam elimi çabuk tutmam gerektiğini söyledi çünkü Dulia artık yaşlanıyordu ve hafızası zayıflamaya başlamıştı. Ama onunla Moskova’da tanıştığımda gördüm ki Dulia her şeyi çok iyi hatırlıyordu. Hafızası çok canlıydı.

-Siz önce Atina’daki kardeşle mi ilişkiye geçip, Dulia’ya ulaştınız.

Hepsiyle, torunlarıyla da görüşmeler yaptım.

-Filminizin karşılıklı büyük bir güvenle ve geniş bir araştırma ile yapıldığı çok açık.

Onunla karşılaştığımda her şeyi çok güzel hazırlamıştı. Fiziksel olarak da çok güzel görünmek istiyordu. Yaşlı bir kadın gibi görünmek istemiyordu.

-Filmi gördü mü?

Filmin son hazırlıklarını yaparken onun vefat ettiğini öğrendik.

-Filmin sonunda üç kardeşin buluşmasına şahit olmuşsunuz. Biraz o sahneden bahseder misiniz?

Filmde biz Dulia’nın günlük hayatına şahit olduk. Eğer parkta güvercinleri besleyecekse o parkta yürüdü biz onu takip ettik. Sıra üç kardeşin buluşmasına gelince, Atina ve Brezilya’dan gelen iki kardeş yirmi yıl sonra Dulia’yı Moskova’daki evinde ziyaret edeceklerdi. Gece oraya vardılar. Ama biz sabah Dulia’nın evine gittik. Filmde gördüğünüz onların ilk buluşma anı. Gece ışık da çok iyi olmayacaktı, buluşmak için sabaha kadar beklemelerini istedim.

– Uzak Diyarlardan Geldiniz filminiz bir çok festivalin yarışma bölümlerinden ödüller de aldı.

Filmimiz şimdiye kadar  dört ödül aldı.  İsmailia Uluslararası Film Festivali’nde FIPRESCI ödülü ve Afrikalı Eleştirmenler Ödülü ,  Fas’da 25. Festival Du Cinema Mediterrenean de Tetouan en iyi belgesel ödülü, İtalya’da Al Ard Documentary Festival’de en iyi film, JCC Carthage Film Festivali’nde Silver Tanit ödüllerini aldı.